Fotoğrafta Renklerin Psikolojik Etkileri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Renklerin insanlar üzerindeki etkileri bugün artık açık bir dille tanımlanmıştır. Zaten farkında olunsa da, olunmasa da renkler insanlar üzerinde bir etki yapar.

Çünkü insan gözü, göz önüne alındığında ışığın renk, renk doygunluğu ve parlaklık gibi temel özelliği söz konusudur. Renk, ışık kaynağının gözümüzde neden olduğu etkidir bu etkiler renklerin şu özelliklerinden ortaya çıkar:

Psikolojik olarak renk; insan beyninde uyanan bir duygudur. İnsanlar aynı cins ışıkla ilgili duygularını benzer sözcüklerle ifade ederler. Örneğin, bir cismin renginin mavi olduğunu söylerler. Ancak, bu insanların mavi sözcüğü ile tanımladıkları duygularının eşitliği konusunda kesin bir şey söylenemez.

Farklı ışık türlerinin gözün retinasında ve görme sinirlerinde oluşturduğu fizyolojik olaylar topluluğudur. Bu olaylar sonucunda beyinde psikolojik renk duygusu uyanır. Bir cismin rengi aydınlatıldığı ışık kaynağına bağlı olarak değişik görünür.

Beyin kendi imkânları içinde ve gerekliyse bir düzeltme yapar. Renk duyumu açısından insan gözü yetkin bir optik araç olmakla birlikte elektromanyetik spektrumun dar bir bölgesine karşı duyarlıdır. Fiziksel olarak da bir ışığın dalga boyuna veya frekansına göre fiziksel olarak ve sayılarla tanımlanmasıdır. Uyandırdığı psikolojik etki aynı olan iki ışığın fiziksel renkleri (dalga boyları) farklı olabilir.

Renkler, fotoğraf karesine bakışı ve yorumlanışı da değiştirir.

Gün batımında oluşan turuncu-sarı tonlar bizi rahatlatır, romantikleştirir. Doğayı kapsayan yeşil tonlar içimize bir ferahlık verir. Mor acıyı, üzüntüyü akla getirir. Kahverengi nostaljinin rengidir, geçmişe özlemi hatırlatır. Beyaz saflığı, temizliği, mutluluğu, geleceği simgeler. Siyah ölümü, geçmişi, mutsuzluğu anımsattığı bilinir.

Yaşadığımız çevrenin dönem dönem renk değişimi üzerimizde önemli etikler bırakır. Mevsimlerin değişmesi, doğadaki renklerin değişmesi ile kendini belli eder. İlkbahar kendini parlak ve aydınlık renkler ile takdim eder. Sarı beyaza en yakın renktir ve sarı-yeşil sarı rengini şiddetlendirir. Doğada doğurganlık mevsimi başlamıştır. Pembe, pastel mavi, sarı mor çiçekler menüsünü görmek mümkün. Sonbaharın renkleri ile ilkbaharın vaatleri gerçekleşir ve renkler en doygun ve en sıcak halleri ile kendini ortaya koyarlar. Kış, tam uyku zamanıdır. Renklerin duyguları aslında bizim duygularımızdır.

Renklerin bilincinde olsak da, olmasak da üzerimize olan etkilerini görürüz. Bu etkiler pozitif de olabilir negatif de. Renkler üzerinde düşünmek doğanın ölümsüz yasaları üzerinde kafa yormaktır. Renklerin üzerimizdeki etkisini onları var eden maddelerin etkilerinden ayrı düşünebilir miyiz?

Evet, renkler insanlar üzerinde psikolojik bir etki yaratıyor. Ama tüm insanlar üzerinde aynı etkiyi yarattığını söylemek zordur. Toplumdan topluma, kültürden kültüre renklerin bu etkisi değişir. Aynı toplum üzerinde zamanla bu etkilerin de değiştiği bir gerçektir. Öyle ki bazı renkler, sıcak renk sınıfında olmasına karışın soğuk gibi de algılanabiliyor. Sıcak renk, soğuk renk nedir? Biraz da bu konuya değinelim.

Renkler insanlar üzerinde psikolojik olarak yarattıkları etkiye göre sıcak ve soğuk diye ikiye ayrılır.

Sıcak Renkler: Kırmızı, Turuncu, Sarı;

Soğuk Renkler: Yeşil, Mavi, Mor diye bilinir. Bunların dışında da sıcak veya soğuk diye bilinen renkler söz konusudur. Bu renkleri tek tek ele alırsak:

Sıcak Renkler

Kırmızı: Sıcak renklerin başında gelir. Kırmızı siyah üzerinde şiddet ve ateşi temsil ederken, beyaz üzerinde pembe manevi bir aşkın simgesidir. Beyaz üzerinde kırmızı kan ve ölümü akla getirir. Yüzdeki kırmızılık utanma, kızgınlık ve ateşin belirtileridir.

Dalga boyunun büyüklüğünden dolayı göze hemen çarpar. Bu nedenle hemen hemen tüm uyarılar (warning) kırmızı renkle yazılır, yapılır. Örneğin, trafik ışıklarında kırmızının kullanımı gibi. Kırmızı hareketli, dinamik bir renktir. Bu nedenle (tonuna bağlı olarak) insanı tedirgin, rahatsız edebilir. Kısacası kırmızı önce insanı çeker; sonra da tedirgin, huzursuz edip, iter. Kısacası kırmızı, hem çarpıcı, dikkat çekici, tahrik edici hem de tedirgin, rahatsız edici renk olma özelliğini taşımaktadır

Turuncu: Kırmızıdan sonraki en sıcak renktir. Onun kadar olmasa da hareketli, dinamik, dikkat çekici, çarpıcı bir renktir. Kırmızıdan farklı olarak insanı tedirgin, rahatsız eden bir yanı yoktur. Kırmızıya göre daha yumuşak, daha iç açıcı, daha hoş bir renktir. İnsanda coşku ve canlılık duyguları uyandırır, moral yükselticidir.

Sarı: Sıcak renk olarak bilinse de yeşile kaçan tonu soğuk renk gibi algılanır. Altın sarısı, maddenin en yüksek değerini ifade eder. Sarı bolluk, kutsallık, güneş ve zenginliğin simgesidir. Sarı parlaktır ama şeffaf değildir. Bazen karanlığın içinden çıkan ışık anlamında, aydınlığın simgesi olmuştur. Bu anlamda sarı, bilgi anlamına gelir. Bu nedenle de insanlarda değişik duygular yaratır. Sarı aydınlığın-ışığın rengi diye bilinir ve güneşi çağrıştırır.

Yıllardır ressamlara ilham kaynağı olan bu renk tuvallerde sarı başaklar şeklinde kendini göstermiştir. Bir anlamda üretimin, verimliliğin, bolluğun rengidir. Ressamların yapıtlarını incelediğimizde ışığın sarı; gölgenin mavi ile vurgulandığını görürüz. Güneşin, ışığın rengi olan bu sarı insanda coşkuyu artırır, sevinç ve neşe duygusu yaratır. Ancak yeşile kaçan sarı tonlar canlılığını kaybetmiş olup soğuk renk gibi algılanır. Ki sonbahar da hüznü yaratan da sarıdır.

Soğuk Renkler

Yeşil: Rahatlatıcı, iç açıcı, huzur verici renktir. İnsanlarda ferahlık, dinlendirici etkisi yaratır. Statik, durgun bir renk olduğu için sükûneti simgeler. İlkbaharı, doğuşu, canlanışı çağrıştırır. Kısacası yeşil doğayı simgeler. Doğal olarak da tazeliği, gençliği ve umudu yansıtmaktadır. İlaçların bitkilerden elde edilmesinden dolayı, Ortaçağdan beri yeşil renk sağlıkla da ilişkilendirilmektedir. Hatta kimileri cerrahların yeşil giymesini buna bağlar. Ancak yeşilin soğuran renk olması nedeniyle cerrahların elbiselerinde kanı belirgin şekilde göstermediği de bir gerçektir.

Mavi: Dünyada en fazla görülen renktir. Mavi denilince akla önce gökyüzü, denizler gelir. Ancak uzaktaki dağların da mavi göründüğü bir gerçektir. Sınırsızlığın, sonsuzluğun ve de özgürlüğün rengidir mavi! Durağan, statik bir renktir. İnsanlarda, dinginlik, serinlik, huzur, mutluluk duygusu yaratır. Sakinliğin, engin hoşgörünün simgesidir. Yapılan araştırmalar sonucu mavinin hâkim olduğu ortamlarda yaşayanların sinir sistemlerinin çok güçlü olduğu söylenmektedir. Ki nazar boncuklarının mavi olması da anlamlıdır. Dikkat çekici bir renk olmadığı için fonda kullanımı yapıtın etkisini artırır.

Mor: Kırmızı ve mavinin birleşiminden oluştuğu için bu iki rengin oranlarına göre değişik tonlar oluşturmaktadır. Ancak genelde mor rengin; acıyı, hüznü, üzüntüyü, içe kapanıklığı, depresyonu, çağrıştırdığı bilinir. Hatta kimi insanlarda hastaneyi akla getirdiği söylenir. Tonlarına göre hayal gücünü, sezgileri harekete geçirdiği çalışma şevkini ve de yaratıcılığı artırdığı da söylenir.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir